Basın Yayın Birliği Derneği, yayıncılık sektörümüzün dünyada 11. sırada olduğunu, 2016 yılında Türkiye’de yayımlanan kitap adedinin yüzde 7.4 arttığını açıkladı.
YEŞİM PÜTGÜL
2016 yılında yayıncılık sektöründe ortaya çıkan tablonun yüzleri güldürdüğü açıklandı. Basın Yayın Birliği Derneği tarafından yapılan açıklamada 2016’da bir önceki yıla oranla Türkiye’de yayımlanan kitap adedinin yüzde 7.4 artarak 666 milyon 865 bin 579’a ulaştığı; bu artışla birlikte 2015 yılında kişi başına düşen ortalama kitap adedi 8 iken bu rakamın 2016 yılında 8.4’e çıktığı belirtildi. Uluslararası Yayıncılar Birliği’nin verilerine göre 2016’da Türkiye, dünyanın en büyük yayıncılık sektörüne sahip 11. ülkesi oldu.
Bu rakamlarda ders kitaplarının payı büyük kuşkusuz. Ancak eğitim dışında da yayıncıların mutlu olduğu söylenebilir. Ocak başında piyasaya çıkan Zülfü Livaneli’nin son romanı ‘Huzursuzluk’, yüzleri güldüren kitaplardan biri. 200 bin baskıyla piyasaya giren kitabın satışı halen hız kesmedi. Gelin önce bu kitaba bir göz atalım…
Huzursuzluk / Zülfü Livaneli 
Ortadoğu ve göç trajedisi
Zülfü Livaneli’yi nasıl bilirsiniz? Sizce yazar kimliği mi önde, müzisyen kimliği mi? Yayımlanır yayımlanmaz liste başına oturan ve üç aydır listedeki yerini koruyan son kitabı ‘Huzursuzluk’, Livaneli’nin yazar kimliğinin müzisyen kimliğinin önüne geçmesini sağlamış gibi görünüyor. Livaneli, bir solukta okunan son kitabında, gönümüzün en önemli konusuna; göç trajedisine el atmış. Romanda insanın içindeki ve dışındaki huzursuzluk, sevda ile acının iç içe geçtiği bir Ortadoğu hikâyesi aracılığıyla okura sunuluyor. İstanbul’da başlayan, ABD’nin Jacksonville kentine uzanan, oradan Mardin’e ve göçmen kamplarına geriye dönen romanda, Mardinli Sünni Hüseyin ile tecavüzcüsünden kör bir kız çocuğu dünyaya getiren Suriye göçmeni, Ezidi Meleknaz’ın hikâyesi anlatılıyor. Romanda tüm dünyanın gözlerini kapadığı Ortadoğu trajedisi de var, Angelina Jolie ile Bratt Pitt göndermesi de… Bir solukta okunan kitap, haklarında pek az şey bildiğimiz Ezidileri daha yakından tanımamızı da sağlıyor.
Yarının Kısa Bir Tarihi / Yuval Noah Harari 
Evrene ve insana dair her şey
Türkiyeli okur Yuval Noah Harari’yi sevdi, burası kesin. Türkçe’ye çevrilen ilk kitabı “Hayvanlardan Tanrılara Sapiens”in kazandığı başarı üzerine (kitap, halen Türkiye’de çok satanlar listesinde) yayınevi Harari’nin diğer kitabı “Homo Deus”u da Türkçe’ye kazandırdı. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens’de insan türünün dünyaya nasıl egemen olduğunu anlatan İsrailli tarihçi – yazar, Homo Deus’ta yarınımızı ele alıyor. İnsanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve tanrısallık peşindeki yolculuğunu bilim, tarih ve felsefe ışığında incelediği bu çalışmasında, insanın bambaşka bir türe, homo deus’a evrildiği bir gelecek kurguluyor. Yola önemsiz bir hayvan olarak çıkan homo sapiens, nasıl oldu da evrenin insan türünün etrafında döndüğünü iddia eden hümanist öğretiye inandı? Bu öğreti gündelik yaşantımızı, sanatımızı ve en gizli tutkularımızı nasıl şekillendiriyor? Kitapta temel olarak anlatılan bu.
Adım Adım İstanbul / Ali Bulut Aksoy 
İstanbul’un oyunla keşfi
Bulut Yayınları, İstanbul’un tarihi eserlerini ve tarihte iz bırakmış olayları özellikle çocuklara daha iyi anlatabilmek amacıyla bir karton oyun tasarladı. Ali Bulut Aksoy’un hazırladığı ‘Adım Adım İstanbul’ oyunu, en az iki, en fazla dört kişiyle oynanıyor. Oyunun amacı, Yedikule Zindanları’na ulaşarak gizli hazineyi ele geçirmek. Ancak bunu yapmak öyle pek kolay değil. Hazineyi ilk ele geçiren kişi olmak için İstanbul’u çok iyi bilmek gerekiyor. Ama korkmayın! Oyun İstanbul’u yeterince bilmeyenler için bir bilgi kitapçığı da içeriyor. Bu kitapçığı dikkatle okuyan herkes eşit şansa sahip. 9 yaşından büyük herkesin zevkle oynayabileceği oyunda sırası gelen oyuncu, bir kart çekiyor ve kartta yazan soruyu rakibine soruyor. Harita üzerinde ilerleyip hazineye ulaşabilmek için soruyu doğru yanıtlamak gerekiyor. Kız Kulesi’nden Selimiye Kışlası’na, Kandilli Rasathanesi’nden Ayasofya’ya, Taksim Anıtı’ndan Gülhane Parkı’na toplam 101 adım bulunan oyun, çeşitli tuzaklar ve şans noktalarıyla daha da eğlenceli hale getirilmiş.