‘Karadayı’ dizisinin savcısı ‘Turgut Akın’ı, ‘Yeter’ dizisinin ‘Yekta Harmanlı’sı ünlü tiyatrocu Yurdaer Okur, Frankfurt 3. Türk Tiyatro Festivali’nde atölye çalışmalarına katıldı.
Başarılı sanatçı Yurdaer Okur, festivalin son gününde katıldığı atölye çalışmasında tiyatro meraklılarıyla oyunlar oynadı, insanın duyu organlarını daha etkili şekilde kullanaileceğini gösterdi. İnsanın kendini grup ekzersizleri yaptıktan sonra tanımaya başladığını kaydeden Okur, “Tiyatro eğitimindeki amaç, insanın kendi yapabileceğini ölçmesidir. Ne yapabileceğini ancak yaparsan görürsün. Bu tarz ekzersizler insana çok büyük adımlar attırabilirler. Hiç beklemediğimiz, iletişim sorunu yaşayan insanlar bu tarz ekzersizlerle kendini daha iyi ifade edebilirler. Tiyatroyu profesyonel yapmak zorunda değilsiniz. Kasiyerlikten öğretmenliğe kadar hangi işi yapıyorsanız yapın, tiyatro, drama çalışmaları özellikle çocuklara kendine güven, toplum karşısında ifade hitabet gücü bakımından artıları vardır. Tüm meslekler kullanmalıdır” dedi.
‘Beden bir makine gibi hazırlanmalı’
Sahnede kendine güvenen insanların olması gerektiğini kaydeden Yurdaer Okur, dizilerde oynadığı kötü adam rolüne de değindi. Roller için sanatçının bedenini bir makine gibi hazırlaması gerektiğini vurgulayan Okur, “Tıp gibi tiyatro için de belli bir düzen ve matematikle eğitim gerekiyor. Klasik eğitim önemli, oyunculuk da tektir. Egzersizlerle, gözlem, empati kurma yeteneği ve çalışma, okuma ile bir temel oluşmalıdır. Oynarken de oyun yönetirken de rollerin çok derinine inerim. Bir karakteri çalışırken geçmişinde neler oldu, örnekleri neler karşısında kimler, neler var araştırırım. Sizler de parellellikler kurabilirsiniz” tavsiyelerinde bulundu.
‘İyiyi oynamak sınırlı’
Dizilerde kendisine teklif edilen rollere de değinen ünlü sanatçı “Yapımcılar riske girmiyorlar. Aslında çok yanlış. Karadayı’daki kötü adamı siz yarattınız. Öyle bir manyak bir adam değilim. Öyle olmadığını ben size gösterdim. Normal bir adam da kötü olabilir. Ben kötüysem karşımdaki oyuncu benimle nasıl oynayacak? Bizden öncekilerin kurdukları yanlış yargıları yıkıyoruz. Oyuncunun kendine has olması gerekir. Erol Taş devri değişiyor. Bizden sonrakiler de başka algıları yıkacaklar. Senaristler kötüyü zevle yazıyorlar. Böyle insanları oynamak daha daha zevkli. İyiyi oynamak ise sınırlı” diye konuştu.
