Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlayıp 100 bin çocuğa gönderdiği kitapçıkta Alevilerin de temsil edilmesine ilişkin sosyal medyada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Alevilerin hedef gösterilmesine sert tepki gösterdi. Adı geçen kitapçıktaki temsili resimde  Aleviliğin görünür kılındığını kaydeden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği açıklamasında “Bu, İBB’nin iyi niyetli bir çalışmasıdır. Yıllarca bizi yok sayan, Madımak davasında, sözde zaman aşımı için ”hayırlı olsun” diyen zihniyete, yine Madımak katilinin serbest bırakılmasına karşı bir söz etmeyenler, bu gün bir tas su da fırtına kopartıp iktidara şirin görünmek istiyor” ifadesini kullandı.

Pir Sultan Kültür Derneği açıklaması şöyle:

ALEVİLERİ DEMOKRASİDEN KOPARAMAYACAKSINIZ.!
Gün geçmiyor ki bizim ve kimliğimizin üzerinden birileri kendini var etmesin.
Bu günlerde yine birileri sözde Alevi kimliğini savunmak adına İstanbul Büyük Şehir belediyesinin 23 Nisan dolayısı ile dağıttığı kitapcık üzerinden adeta fırtına koparmaktadır.

Bahsi geçen kitapçıktaki temsili resimde adeta Alevilik görünür kılınmıştır. Bu, İBB’nin iyi niyetli bir çalışmasıdır. Yıllarca bizi yok sayan, Madımak davasında, sözde zaman aşımı için ”hayırlı olsun” diyen zihniyete, yine Madımak katilinin serbest bırakılmasına karşı bir söz etmeyenler, bu gün bir tas su da fırtına kopartıp iktidara şirin görünmek istiyor.

Demokrasi, Laiklik ve parlementer Cumhuriyet taraftarı belediyelerin özellikle son yerel seçimlerden sonra Alevilere ve kurumlarımıza olan pozitif ve iyi niyetli yaklaşımlarını biliyoruz. Zira Aleviler, kimin hınzır paşalık yaptığınında bilincindedir.

Bizim tarihimiz demokrasiye verdiğimiz destek ve emeklerle doludur.

Alevilerin demokrat belediyeler ile arasında, seviyeli ve eşit taraflar olarak kurduğu ilişkilerin bozulmasına izin vermeyeceğiz.

Şunu açıkca belirtelim ki, son seçimlerde çağdaş,eşitlikçi,demokrasi yanlısı belediyelerin kazanılması için tavrımız gayet net olmuştu. Bu gün de tavrımızda bir değişiklik olmadığı gibi yerel yönetimlerin devamı için desteğimiz sürecektir.

Alevileri görmesi gereken devletin kendisi olmalıyken bunu sadece HDP ve CHP’li belediyelerin yapıyor olmasından neden rahatsızlık duyulmaktadır.

Kimliğimize karşı bir saldırı yada hakaret varsa kim olduğuna bakmadan gerekli tavrı almasını da bilen bir halkız. Bu bağlamda diyoruz ki;
İBB’nin çalışmasını bahane ederek iktidara göz kırpmak samimiyetsizliktir.

Alevileri demokrasiden ve laiklikten koparamayacaksınız.

ABF: Alevileri görmekten neden rahatsız oluyorsunuz?

Kitapçığın demokrasi, cumhuriyet değerleri ve insan haklarının önemini vurgulayan bir kitapçık olduğunu savunan Alevi Birlikleri Federasyonu da “Bu yönüyle de yapılan saldırıların niteliği anlaşılmaktadır.  Alevi Bektaşi Federasyonu olarak, bu tartışmaların Aleviliğin İslamın içinde-dışında tartışmasına evrilmesine izin vermeyeceğiz. Olayı bu yönden tartışmak kötü niyetlilikle açıklanabilir. Alevi inancı ve Aleviler ilk defa bu önemde kurumlar tarafında tanınmış, temsiliyetleri önemsenmiştir. Devletin yapması gerekeni yapmadığını demokrat belediyeler yapmaya çalışmaktadır” dedi

ABF açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Alevi-Kızılbaş inancı, ritüelleri, erkânları, ibadet şekliyle diğer inançlardan farklılıklar göstermektedir.

Biz Alevilerin ibadeti CEM, ibadethanesi CEMEVİ’dir. Cemimizi PİR, DEDE ve ANA’lar yürütür. Aleviliğin kendi esasına uygun HAKK’A YÜRÜME erkânı vardır.

Son günlerde İBB’nin 23 Nisan vesilesiyle çocuklara dağıttığı kitapçık üzerinden bugüne kadar Alevilere saldıran çevrelerce bir saldırı başlatılmış ve Aleviliğin içinden bazı kişiler de bu tartışmaya müdahil olmuştur.

Oysa ki, resimde gösterilmeye çalışıldığının aksine, Alevi Dedesine bir temsiliyet verilmesi doğru ve yerindedir.

Biz Alevi kurumları bugüne kadar Alevileri ve Aleviliği yok sayılmasına karşı mücadele ettik. Çeşitli kurumların Alevileri tanıması hiçbir samimi Aleviyi rahatsız etmez.

Kaldı ki kitapçık; demokrasi, cumhuriyet değerleri ve insan haklarının önemini vurgulayan bir kitapçıktır. Bu yönüyle de yapılan saldırıların niteliği anlaşılmaktadır.

“BİR METİNDE ANILIR OLMAK BİLE KIYMETLİDİR”

Diğer yandan; Alevi Bektaşi Federasyonu olarak, bu tartışmaların Aleviliğin İslamın içinde-dışında tartışmasına evrilmesine izin vermeyeceğiz. Olayı bu yönden tartışmak kötü niyetlilikle açıklanabilir.

Alevi inancı ve Aleviler ilk defa bu önemde kurumlar tarafında tanınmış, temsiliyetleri önemsenmiştir. Devletin yapması gerekeni yapmadığını demokrat belediyeler yapmaya çalışmaktadır.

Alevilerin yaralarını, eksiklerini elden geldiğince iyileştirmeye çalışmaktadırlar. Bu anlamda da bizler için sadece aranmak, halimizin sorulması ve bir metinde anılır olmak bile değerli ve kıymetlidir.

Aleviler kendilerine gösterilen iyi niyeti de, art niyeti de görebilecek bilinçte bir toplumdur. Bizlerin bunca yıldır sürdürdüğü “Cemevleri ibadethanemizdir” mücadelesinde kimlerin “evet” kimlerin “hayır” dediğini unutmadık.

”SİZ YOK SAYINCA BİZ YOK OLMUYORUZ”

Bu tartışmalardan anlıyoruz ki; Aleviliğin tanınması hala bazı kesimler tarafından kabul edilememektedir. Hâlbuki biz 72 millete bir nazarla bakan, herkesin eşit haklarda yaşaması gerektiğine inanan bir toplumuz.

Birileri bizi yok sayınca bizler yok olmuyoruz. Yüzyıllardır inancımızı bu şartlarla bugünlere getirdik. Ancak bizlere doğru atılan adımın da kıymetini bilerek, İBB ve Alevi inancına temsiliyet hakkı veren; ibadet ve ritüellerimizi tanıyan tüm belediyeler ve yapılar bizim için değerlidir.

Sorma be birader mezhebimizi
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır
Çağırma meclis-i riyaya bizi
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır

Kitapçığa tepki gösteren Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir, kitapta Aleviliğin ayrı bir din gibi resmedilmesinin, Alevileri incittiğini savunmuştu. Özdemir, vakıf olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Ekrem İmamoğlu hakkında halkı kin ve nefrete sürüklediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacaklarını söylemişti. Doğu Perinçek’in de aralarında olduğu siyasiler ve yandaş medya grubu tepki göstermişti. Perinçek, çocuklara dağıtılan kitapçıkta Alevi dedesinin de yer almasını  “Alevi vatandaşlarımız Müslümandır, Aleviliğin İslam dışı başka bir din olarak görülmesini kesinlikle kabul etmezler. Alevi de biziz, Sünni de biziz, hepimiz Türk milletiyiz. Bu bir Amerikan projesidir” diye eleştirmişti.