6.8 C
Almanya
Cuma, Nisan 19, 2024

Onların emekleri KHK ile tarihten silinemez

Ankara Üniversitesi DTCF mezunlarından Mert Fırat: Onlar hayatlarının en güzel zamanlarını, gençliklerini, ömürlerini buraya verdiler. Onların emekleri böyle bir kararla gözardı edilemez, tarihten silinemez. Tarih bunları hep yazdı ve yazacak

Adalet Ağaoğlu’ndan Ahmet Arif’e, Filiz Akın’dan Barış Falay’a, Bahriye Üçok’tan Murathan Mungan’a kadar Türkiye edebiyat ve sanat dünyasının çok önemli isimlerinin mezun olduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi AKP’nin yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK)’si ile büyük darbe aldı. Özellikle Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden 3’ü profesör 5 akademisyen ihraç edilerek bölüm işlevsiz hale getirildi. İhraçların ardından bölümde 4 akademisyen kaldı. Bu ihraçlarla bölüm fiilen kapatıldı.

Fakülte mezunlarından oyuncu Mert Fırat yaşananları değerlendirdi.

Tarih yazmaya devam edecek
“Titrin, binanın ya da başka bir şeyin bizim için önemi yok. Bu hocalar hayatlarının en güzel zamanlarını, gençliklerini, ömürlerini buraya verdiler” diyen Mert Fırat “Onların emekleri böyle bir kararla gözardı edilemez, tarihten silinemez… Tarih bunları hep yazdı, bundan sonra da yazmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Mert Fırat şöyle konuştu: “Hocalarımızdan biri olan ve bir önceki KHK ile ihraç edilen Süreyya Karacabey’i de görevden almışlardı. Bunlar bizleri yetiştiren hocalar. Ben de kendimi bu hocaların öğrencisi olmaktan dolayı çok şanslı hissediyorum. Bu fakülte başlı başına bir tarihtir. Yazarlık, oyunculuk, dramatoloji bölümlerini kuran bir fakülte.

Bizler birlikte tiyatro yapıyoruz, birlikte sinemadan dizilere kadar birçok alanda hep birlikte faaliyet gösteriyoruz. Ancak bizleri o insanlar yetiştirdi.
Bu kurumların kimlikleri zedelenemez, bozulamaz ve doğası değiştirilemez. Tarihten silinemez. Bu girişimlerle de zarar verilemez. Bu bizi daha çok bir arada tutar ve özgürleştirir. Hatta küsleri bile barıştırır. Hatta daha az görüşüyorduk, şimdi daha çok görüşürüz.

Bundan sonra öğrenciler bu hocalarımızdan, bu derslerden bir süre mahrum kalacaktır. Bu sorunu da da yine sivil inisiyatifin bir şekilde devreye girip çözeceğine inanıyorum.

Hep diyorum; park, bahçe, sokak… Her yer bizim için eğitim alanı. İlla ki bir okul bahçesinde ya da okul binasında yapılması gerekmiyor. Bu bir yolculuktur. Yoldur…Canan Aydın – birgun.net

Son Haberler

İlgili Haberler