4.4 C
Almanya
Salı, Nisan 16, 2024

Laçin Ceylan’dan ‘Kurtuluş noktalarımızdan biri tiyatro’ iddiası

Frankfurt’ta düzenlenen panelde konuşan ünlü sanatçı Laçin Ceylan, insanların iletişim araçlarının oyuncağı haline geldiğini belirterek, Biryerlere orada olduğumuzu belirtmek için selfie çekmek üzere gidiyoruz. İnsan ögesi yitmiş durumda. En önemli kurtuluş noktalarımızdan biri tiyatro diyecek kadar iddia ediyorum“ dedi. Aşk ve Gurur, Benim Hala Umudum Var, Galip Derviş, Gözetleme Kulesi, Saklı Hayatlar, Gönülçelen ve Gümüş ile film ve dizi izleyicilerinin de yakından tanıdığı Laçin Ceylan „Ciddi bir dikkatle ne zaman bir oyun izledik. Yoksa iki dakida bir onlarla mı meşgulüz?“ diye sordu.

Tiyatro Frankfurt’un düzenlediği 5. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali kapsamında Gallus Tiyatrosu’nda gerçekleşen panelde ünlü sanatçılar, günümüzde sanat, tiyatro ve iletişim araçları konularını irdelediler. Sunuculuğunu televizyon yıldızı Nur Onur’un yaptığı panele ünlü tiyatrocular Tamer Levent, Laçin Ceylan, Celal Kadri Kınoğlu, Michael Quast ve Kubilay Farslıoğlu katıldı

İletişiyor muyuz?

Oyuncunun rolünden de önce anlatacağı konuya heyacan duyması gerektiğini savunan Laçin Ceylan özetle, „Tiyatro insanı anlatmaksa, onun karanlık noktalarına, çelişkilerine eğrisine doğrusuna girmekse çok büyük bir tehlike altıntayız. İletişim araçlarının elinde oyuncak olmuşuz. Tiyatro insanı dinlemek, anlamak. Kendini bulmak, farkedemediklerini yakalamak, bir düşünceyi masaya yatırmak. İletişiyor muyuz? Biryerlere orada olduğumuzu belirtmek için selfie çekmek üzere gidiyoruz. İnsan ögesi yitmiş durumda. Temas azaldıysa, insani özelliğimiz kaybolduysa. Ciddi bir dikkatle ne zaman bir oyun izledik?. Yoksa iki dakida bir onlarla mı meşgulüz?. Ciddi bir savaşın ortasındayız. Tiyatro insanı, insan olarak hatırlamaya dair bir yer. En önemli kurtuluş noktalarımızdan biri tiyatro diyecek kadar iddia ediyorum“ dedi. Ceylan konuşmasında, “Türkiye’de tiyatrolar seyirciyi çekebilmek için populizme odaklı işler yapmaya başladı. Tiyatro, televizyonlarla yarıştığı zaman içtenliğini kaybeder“ dedi.

 

70 oyunda yer aldı

Türk tiyatrosunun duayenlerinden Tamer Levent, elli yılda yetmiş kadar tiyatro oyununda sahne aldığını belirti. Levent, “Tiyatro eğer insanlarda empati kurma ve kendileriyle yüzleşme özelliğini bir tarafa bırakırsak, nedir sanat? Hazırlıklar mı ortaya çıkan durum mu sanat? Heykel, edebiyat, fotoğraf belki de yemek pişirme alanları mı yoksa bunlara süreç mi? Sanat insanları kendini anlamada son derecede etkili olur. Toplum daha kaliteli yaşamı tercih ediyor mu sormak lazım. Afife Jale, polis dayağıyla sahneden indirilmişti” diye konuştu

 

Almanya’da durum ne?

Alman tiyatrocu Michael Quast ise tiyatroyu toplumsal mücadenin verildiği ortam olarak niteledi. Almanya’da tiyatronun sinema ve televizyonlarda oluşturulan estetik nedeniyle çıkmaz sokakta olduğu yönünde düşünceler olduğunu kaydeden Quast, “Ancak sanatı birebir yaşamak isteyenler, oyunları izlemenin daha heyecanlı olduğunu düşünenler için Almanya’da tiyatro rönesansını yaşıyor” diye konuştu. Quast, sunucu Nur Onur’un ‘Tiyatrodan bıktığınız günler oluyor mu” sorusuna, küfrettiği günler de olduğunu söyledi.

 

“Aldığımız alkışlardan anlayacağız”

Yedi yaşında iken kardeşinin ölümünden etkilenmemsi için sürekli tiyatroya götürüldüğünü anlatan Celal Kadri Kınıoğlu, tiyatrocu olmak istediğinde ise ailenin karşı çıktığını anlattı. Ailesinin isteğiyle başladığı makine mühendisliği eğitimini son sınıfta bırakıp konservatuara başladığını kaydeden Kınoğlu, “Baskıcı ailelerde bir kez devrim yapılır. O da babaya karşı olur. Türkiye’de Almanların kurduğu bu kültürün üzerinde bütün klasik değerleri temsil etmek için kendimizi yetiştirmeye başlıyoruz. Bizim yetişmemizde Alman felsefesinin, edebiyatının, düşüncesinin çok büyük önemi vardır. Biz Devlet Tiyatroları olarak geldiğimizde ‘Aptal bir televizyon komedisi değil yaptığımız, geri zekalıca uzatılan, insanların duygularını sömürmek için yapılan o televizyon çöplüğünden birşeyler değil, eğitimimize layık olan bir estetikle her yıl büyük yazarları getireceğiz. Aldığımız eğitime layık olup olmadığımızı alkışlarınızdan anlayacağız” dedi.

 

Kubilay Farslıoğlu da dünyada pek çok insanın kralı, sarayı tanımadan bunlarla ilgili güzel masallar anlattığına dikkat çekerek “Bizler de güzel anlatıcı olmaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

 

 

 

Son Haberler

İlgili Haberler