7.9 C
Almanya
Perşembe, Mart 28, 2024

“Hessen HAYIR Girişimi” kampanya başlattı

Hessen Eyalet Milletvekilleri Mürvet Öztürk ve Turgut Yüksel’in çağrısıyla kurulan partilerüstü “Hessen HAYIR Girişimi”, referandum kampanyasına “Die Kaes” Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen basın toplantısıyla başladı.

 

 

 

 

 

 

Türkiye’de başkanlık sistemine geçmek hedefiyle gerçekleştirilecek referandumda, anayasa değişikliklerine “hayır” sonucu elde etmek üzere kurulan “Hessen HAYIR Girişimi”, kampanyasını  “demokrasi, adalet, özgürlük, barış ve laiklik için hayır” çağrısıyla başlattı.

Frankfurt’taki kabare tiyatrosu “Die Kaes”in salonunda gerçekleştirilen basın toplantısında, Alman kamuoyuna yönelik açıklamalarda da bulunan “Hessen HAYIR Girişimi” sözcüleri, “Seçimlere katılma hakkı olsun, olmasın Türkiye’yle ilgili herkesi, ülkeyi geriye götürecek anayasa değişikliği girişimine hayır demeye, hayır diyenleri desteklemeye çağırıyoruz” dediler.  Hessen Eyalet Milletvekilleri Mürvet Öztürk ve Turgut Yüksel’in çağrısıyla biraraya gelen çeşitli örgüt ve girişimlerin temsilcileriyle, bağımsız bireylerin oluşturduğu “Hessen HAYIR Girişimi”, 16 Nisan’daki referanduma katılımı arttırmak ve “Hayır” oyu verenlerin çoğunlukta olmasını sağlamak üzere çeşitli bilgilendirme çalışmaları yürüteceklerini, gerektiğinde ev ziyaretleri yapacaklarını ve uzak yerlerden oy kullanmak üzere Frankfurt’a gitmekte zorlanan seçmenlere ulaşım desteği vermeye çalışılacağını duyurdular.

Alman medyasından çok sayıda gazetecinin katıldığı toplantıya ev sahipliği yapan Tiyatrocu ve Yazar Şinasi Dikmen, “Referandum sonuçlarını Türkiye’nin demokratik geleceğinden yana etkilemeye çalışan girişime başarılar diliyorum” dedi.

“Hessen Hayır Girişimi”ni oluşturan çok sayıda kurum ve kişiyi temsilen basın toplantısına katılan sözcülerden Milletvekili Turgut Yüksel (SPD), girişimin oluşumuna ilişkin bilgi verdikten sonra, asıl hedeflerinin referandumda nasıl oy vereceği konusunda henüz kararını vermemiş olan ya da sandık başına gitmeyi düşünmeyen seçmenlere ulaşmak olduğunu vurguladı.

“Hessen Hayır Girişimi”nin çeşitli siyasi eğilimlerden kişi ve örgütlerin yer aldığı “partiler üstü” bir girişim olduğunu vurgulayan Milletvekili Mürvet Öztürk de Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretleri eleştirerek, “Bu ziyaretler orada Avrupa’nın ve Almanya’nın AKP Hükümeti’ne ve Erdoğan’a desteği olarak algılanıyor” dedi. Öztürk, referandumun kabul edilmesi halinde Türkiye’den özellikle Almanya’ya kitlesel göçün başlayabileceğine dikkat çekerek, gelişmelerin Avrupa’yı da yakından ilgilendirdiğini belirtti.

Demokrasi ve özgürlükler konusunda kendilerini sorumlu hissettiklerini söyleyen Öztürk ve Yüksel, Almanya’da milletvekili olmalarına rağmen, Türkiye’deki gelişmelerle ilgilenmelerinin gayet doğal olduğunu belirterek, bu konuda çalışmalara katılmaya ve destek vermeye devam edeceklerini belirttiler.

Bu çalışmaların aynı zamanda Türkiye’nin Avrupa’da yerini alması yolundaki mücadelenin de bir parçası olduğunu belirten Yüksel, „Ben doğduğum büyüdüğüm ve gençliğimi yaşadığım ve yüreğinin bir tarafı Türkiye’de olan bir Almanya’lı politikacıyım. Elbette oradaki gelişmelere duyarlıyım. Ayrıca Avrupalı bir politikacı olarak Türkiye’nin yerinin Avrupa Birliği olduğunu da hep savundum. Demokratik hukuk devletinin bütün kurumlarıyla işlediği, insanların farklılıkları nedeniyle dışlanmadığı, ötekileştirilmediği, tüm halkıyla barışık olan bir Türkiye’yi hep savundum ve hep savunacağım. Özgürlük ve barış istemim Almanya sınırların ötesinde son bulmayacak“ dedi.

Hedeflenen anayasa değişikliklerinin toplumda yeterince tartışılmadan referanduma sunulduğunu vurgulayan Hessen Türk Toplumu Başkanı ve Almanya Türk Toplumu Genel Başkan Yardımcısı Atilla Karabörklü de bunların bir bölümünü ayrıntılı olarak değerlendirdi. Değişikliklerin kabul edilmesi halinde sadece hükümetle parlamentonun değil, yargı sisteminin de tek kişinin kontrolü altına geçeceğine işaret eden Karabörklü, cumhurbaşkanın hukuki açıdan denetlenmesinin de pratikte olanaksız hale geleceğini belirtti.

Frankfurt Barosu avukatlarından Gönül Halat-Meç de sunumunda anayasa değişikliği hazırlıklarını, demokratik sistemlerdeki “kuvvetler ayrılığı”, “yargının bağımsızlığı” ilkeleri açından değerlendirdi, bu ilkenin demokratik toplumlar açısından önemini hatırlatırken ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın hukuk dışı kararlarıyla ilgili gelişmeleri örnek gösterdi.  Türkiye’de zaten şu anda da adalet mekanizmasının büyük ölçüde bağımsızlığını yitirmiş olduğunu kaydeden Halat-Meç, “Değişiklerin referandumda kabul edilmesi halinde yargı tamamen yürütmenin kontrolü altına geçecek” dedi.

Frankfurt Türkiye Sosyal Demokratlar Derneği (TSD) Başkanı Ekin Polat da “Hessen HAYIR Girişimi” kapsamında gerçekleştirilecek çalışmalar konusunda bilgi verdi. Aynı zamanda çatı örgütü HDF’in (Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu) genel sekreterliği ve kadın kolları başkanlığı da yürüten Polat, girişimle ilgili tüm açıklama ve çalışmaların, oluşturulan facebook platformu “Hessen HAYIR Girişimi / NEIN-Initiative Hessen” (https://www.facebook.com/hessenhayirgirisimi/) ve önümüzdeki günlerde yayına girecek internet sitesi  (www.hessenhayirgirisimi.de) üzerinden de kamuoyuna ulaştırılacağını kaydetti. Yurtdışı seçmen kayıtlarının kontrolü ve itirazlar için zamanın çok sınırlı olduğunu vurgulayan Polat,  herkesin kendi durumunun Yüksek Seçim Kurulu’nun internet sitesi üzerinden (www.ysk.gov.tr) kontrol etmesi gerektiğini, orada kaydı olmayanların ya da kayıtları hatalı olanların 18-26 şubat tarihleri arasında en yakın konsolosluğa giderek, adres beyanında bulunmaları gerektiğini belirtti.

Almanya’nın en büyük sendikası IG-Metall’in eski Federal Yönetim Kurulu üyesi Yılmaz Karahasan da Türkiye’de “demokrasi ve insan haklarının” tamamen ortadan kalkma tehlikesinin sözkonusu olduğunu belirterek, “zaten şu anda demokrasi ve insan haklarının çiğnendiği bir diktatörlük var, ancak bu değişikliklerle daha da vahşice bir diktatörlük ortaya çıkar” dedi. Uzun yıllar Almanya’daki sendikal hareketin öncüleri arasında yer alan Karahasan, Türkiye’deki gelişmelerle, Almanya’da Hitler ve partisi NSDAP’nın yasama, yürütme ve yargıyı tamamen kontrol altına aldığı “Yetki Yasası” (Ermaechtigungsgesetz) arasındaki paralelliklere dikkat çektikten sonra,  “seçmen olsun, olmasın tüm demokratlar buna karşı çıkmalıdır” çağrısında bulundu.

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan “Hessen HAYIR Girişimi” sözcüleri, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandumda esas olarak partilerin politikalarının değil, Türkiye’nin geleceğinin oylanacağını vurgulayarak, “Bu referandum simdiye kadar yapılanların seçimlerin hepsinden çok daha önemlidir. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, bu Türkiye’de gerçek demokrasiden yana olanların katılabileceği son seçim olabilir“ dediler.

Presseerklärung zur Verfassungsänderung in der Türkei(1)

Son Haberler

İlgili Haberler