6.5 C
Almanya
Salı, Mart 19, 2024

Erk Acerer saldırısı Alman basınında

Acarer‘in „Failleri biliyorum. Asla faşizme teslim olmayacağım“ açıklamasıyla verilen haberler „Erdoğan muhalifi gazeteci Erk Acarer, evinde saldırıya uğradı“ başlığıyla yayınlanıyor. Polisten yapılan açıklamada saldırının Acarer‘in Berlin‘in Neukölln ilçesindeki dairesinin bulunduğu apartmanın içavlusunda gerçekleştiği ve olayın Eyalet Kriminal Dairesi (LKA) tarafından soruşturulduğu kaydedildi. Çok sayıda gazete, dergi, radyo ve televizyonların internet sayfalarında yer alan haberlerde Acarer‘in Türkiye‘deki muhalif gazeteci olarak yargılandığı ve bir süredir Berlin‘de yaşadığı belirtildi. Haberlerin bir bölümünde Almanya‘da sürgünde yaşayan gazeteci – yazar Can Dündar‘ın da konuyla ilgili açıklamasına da yer verildi. Dündar‘ın saldırıyı Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın bir mesajı olarak değerlendirdiği ve böylece muhalif bir gazetecinin Berlin‘de bile hedef olabileceğinin gösterildiğine işaret ettiği belirtildi. Haberlerde ayrıca Erdoğan‘ın 2009 yılından bu yana her yıl „basın özgürlüğünün düşmanları“ listesinde yer aldığı bilgisi yer alıyor.

Habere yer veren yayın organlarından bir bölümü şunlar: Der Spiegel, Stern, Focus, n-tv, Deutschlandfunk (Almanya Radyosu), RBB (Berlin Brandenburg Radyo Televizyonu), Deutsche Welle, Tageszeitung (TAZ), Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ), Die Zeit, Berliner Morgenpost, Der Tagesspiegel, Die Welt, Bild, Kölner Rundschau, Köllner Stadt Anzeiger, Hamburger Abendblatt, Saarbrücker Zeitung, Rhein Neckar Zeitung, Wesfalen Post, Braunschweiger Zeitung.

Alman Gazeteciler Birliği‘nden kınama ve destek

Almanya‘daki en büyük gazeteci örgütlerinden DJU (Alman Gazeteciler Birliği), yazarımız Erk Acarer‘e yönelik saldırıyı sert bir dille kınadı.
„Alman Gazeteciler Birliği olarak Nisan 2017‘den bu yana Berlin‘de yaşayan muhalif gazeteci Erk Acarer‘e çok sayıda saldırgan tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve yumruklu saldırıyı kınıyoruz.“ denilen açıklamada olayın aydınlatılıp, saldırının arkasındaki güçlerden hesap sorulması istendi.
Acarer‘e „geçmiş olsun“ dileğinde bulunan DJU‘nun federal örgütlenmesinin yöneticisi Monique Hofmann „Türkiye‘deki basın özgürlüğü koşulları kötüleştiği için orada yaşayamaz ve çalışamaz hale gelen bir gazeteciye yönelik bu saldırıdan dolayı dehşet içindeyiz. Saldırının faileri ve onların arkasındaki kişiler soruşturulmalı ve yargı yoluyla kendilerinden hesap sorulmalıdır“ dedi.
Almanya‘da sürgünde yaşayan gazetecilerin bundan önce de takip ve tehdit edildiklerini, saldırıya uğradıklarını hatırlatan Hofmann‘ın açıklaması şöyle devam ediyor:
„Ülkemize sığınan gazetecilerin kendileri va aileleri için endişe duymak zorunda kalmaları hepimiz için bir alarm sinyalidir. Sadece etkin bir cezai takibat ve saldırının arkasındaki nedenlerin soruşturulmasıyla, medya çalışanlarının ülkelerinden ayrılmalarına neden olan tehditlerin burada da devam etmesine engel olabiliriz.“
Yaklaşık 22 bin üyesi bulanan DJU, aynı zamanda Almanya‘nın en büyük sendikalarından Ver.Di‘nin çatısı altında basın yayın emekçilerinin sendikası olarak faaliyet gösteriyor.

Son Haberler

İlgili Haberler