Flörsheim Belediye Meclisi’nde grubu bulunan partiler, Deniz Yücel serbest bırakılıncaya kadar miting düzenleme kararı almıştı. Deniz için oto korso ve mitingler için düzenleyen Flörsheim, AKP Hükümetine seslenerek ‘Oğlumuzu serbest bırakın’ demişti.
Tecrit büyük sorun
Kısa bir süre önce Deniz Yücel ile evlenen Dilek Mayatürk de, eşi için tecritin büyük sorun olduğunu, hala iddianemenin açıklanmadığı söylemişti. Dilek Mayatürk, Die Welt gazetesine şu ifadeleri yazmıştı:
Bugün 66. Gün. 66 gündür Deniz tecritte. 66 gündür tek başına; özgürlüğünden, sevdiklerinden ve çok severek yaptığı işinden uzak.
Hiçbir sebep gösterilmeksizin kendisine mektupları verilmiyor. Gökyüzünü , maviliği tellerin arkasından görüyor. Güneş avlusuna yeni yeni, biraz düşmeye başladı. Ki bu süre çok uzun değil, bazı günler aşağı yukarı 1 saat.
Deniz 66 gündür tecritte. Gözaltı süresiyle birlikte 79 gündür özgürlüğünden uzak. O benden uzak, ben ondan uzağım.
Kuyumun en derinine kocaman bir taş düştü ve ben konuşmak için her zaman önce o yankının bitmesini beklerim. Yankısı hala bitmiş değil ancak, bugün onun ve diğer basın emekçilerinin günü. Bugün; basın özgürlüğünü bıkmadan, usanmadan hatırlatmanın günü.
Gülümsemesini hayatınızda hiç görmediğiniz, bir kediyi nasıl sevdiğini bilmediğiniz, herkese, her görüşe eşit saygıyla yaklaşan bir insan, bir gazeteci “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gibi bana trajikomik gelen bir sebeple hala iddianamesiz tecritte tutuluyor.
Eşi olarak şunu söyleyebilirim, Deniz kin nedir, düşmanlık nedir öğrenmemiştir, bilmez. Zaten bu adamı ben bu yüzden seviyorum. Onu eleştirecek olsam; “türü artık bu çağda tükenmiş olan saflığı” ve gevezeliği ile eleştirirdim sadece.
Mucize beklemiyorum ; Deniz ve diğer tüm tutuklu gazeteciler için, hukukun, hukuk devletine yaraşır biçimde doğal olarak işlemesini bekliyorum.
Lutüf değil, iddianame bekliyorum.