10 C
Almanya
Perşembe, Nisan 18, 2024

CHP milletvekilleri ‘Hayır’ diyor

AKP’nin “dokunulmazlık” teklifine “Evet” oyu vereceklerini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu’na parti içinden, HDP’den ve köşe yazarlarından AKP’nin tuzağına düşmemesi yönünde uyarılar artıyor.

kilicdaroglu

AKP’nin Meclis’te imza toplayarak Genel Kurul’a getirmek istediği “Dokunulmazlık” yasasına dair MHP’nin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şerhli “Evet” oyu kullanacaklarını açıklasa da parti içindeki eğilimin tersi yönde olduğu belirtiliyor.

Milletvekillerinin bir kısmı “hayır” oyu kullanacaklarını açıklarken HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş yaptığı açıklamada AKP’nin siyasi intikam alma girişimini desteleyecek bu tavra karşı CHP’yi uyardı, “Yine de kendi takdirleridir” dedi.

Çiğdem Toker ise Cumhuriyet gazetesinde 16 Nisan’da yayımlanan yazısında bundan bir ay önce köşesinden CHP’li Atilla Kart’ın görüşlerine yer vererek uyardığını hatırlattı, “CHP ağır yanlış yapıyor” dedi. AKP’nin Meclis’teki vekil sayısını değiştirerek Anayasa değişikliğinde aranan çoğunluk sayısını da değiştirmeyi planladığını iddia eden yazıda ara seçim ihtimalinden de söz ediliyor.

Cumhuriyet gazetesinde 16 Nisan’da çıkan “CHP içinde ‘dokunma’ krizi… Kılıçdaroğlu destek bulamadı” başlıklı kulis haberinde CHP içindeki dokunulmazlık tartışmalarına yer verildi.

94’e geri dönme ve Kürt seçmeni hepten kaybetme korkusu

Parti kulislerinde çok sayıda miletvekilinin “130 milletvekilinden, destek vereceklerin sayısı bir elin parmağını geçmez. AKP ve MHP tam kadro oy verse de, referandumsuz kabul için gerekli 12 oy daha gerekiyor. CHP’den bu 12 rakamı çıkmaz” dediğini iddia eden haberde en önemli çekincelerinin “milletvekillerinin AKP yargısının inisiyatifine teslim edilmesi, 1994’teki DEP sürecinin yeniden yaşanması endişesi, CHP’nin zaten düşük olan Kürt seçmende karşılığını tamamen yitirmesi” olduğu belirtildi. Haberde CHP’de fezlekesi olmayan milletvekillerinin de “Arkadaşlarımızı kendi elimizle mi cezaevine göndereceğiz” endişesiyle öneriye destek vermeyeceği belirtiliyor.

Disiplin kaygısının olmaması ‘Hayır’ oyu vermeyi kolaylaştırıyor

“Hayır” oyu kullanacağını açıkça belirten vekillerin görüşlerine tek tek yer verilen haberde genel eğilimler yorumlanarak, Kılıçdaroğlu’na destek veren İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun görüşlerine de yer verildi.

Gizli oyla yapılması ve partilerin grup kararı alamaması nedeniyle “disiplin” kaygısı taşımamasının da “Hayır” oyu vermeyi kolaylaştırdığının ifade edildi. Şu ana kadar CHP’de Eren Erdem’in yanı sıra, AKP’nin hedef aldığı İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Fikri Sağlar, Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, İlhan Cihaner, Hilmi Yarayıcı, Mehmet Tüm’ün de aralarında bulunduğu isimler, destek vermeyeceklerini net olarak ifade etti.

Daha fazla fire verilmesinin beklendiği “dokunulmazlık” tartışmasında Enis Berberoğlu ise duruma dair Cumhuriyet’e “Eğer bu iktidar, Genel Başkanımız dahil, HDP Genel Başkanı dahil, herkesi içeri atacak kadar gözü karaysa zaten bu dokunulmazlığın anlamı yok. Bunun arkasında durmanın da anlamı yok. Mesele risk almak ise ki olduğunu kabul ediyorum, en azından bizi içeri atmak isteyenlerin göze aldığı risk kadarını biz de göze almalıyız” dedi.

Demirtaş: Tuzağı görmeliler

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise konuya dair, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” açıklamasıyla AKP’nin anayasa önerisine destek vermesinin bariz bir intikam alma, siyasi öç alma girişimine destek vermek olduğunu belirtti. “Ana muhalefet partisinin bu basit ve ucuz tuzağı iyi hesap etmesi lazım” diyen Demirtaş takdiri CHP’ye bıraktı.

“AKP’nin hedefi Anayasa için çoğunluğu elde etmek”

Çiğdem Toker Cumhuriyet gazetesindeki bugünkü köşesinden Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlık önerisine CHP’nin “Evet” oyu vereceğini açıklamasının AKP’nin siyasi tuzağına düşmek olduğunu yazdı. Bundan yaklaşık  bir ay önce yine köşesinden CHP Milletvekili hukukçu Atilla Kart’ın dokunulmazlığa uyarılarına yer verdiğini hatırlattı.

Kart, AKP’nin dokunulmazlık hamlesinin arka planında yatan gerçek sebebi o gün şöyle açıklamış:
– Dokunulmazlık dosyaları raftan inecek. Ceza kovuşturmaları nerede açılmışsa o yer mahkemelerinde davalar açılacak.
– Dosyası bulunan vekillerin bir kısmı tutuklanacak. Hapis cezalarına mahkûm olacak. Vekillikler düşecek.
– Meclis’teki sayısal eksilme, anayasadaki ara seçim koşulllarını tarif eden düzeye çok rahat ulaşacak. (Yahut bir il ya da seçim çevresinin Meclis’te milletvekili kalmayacak.)
– AKP ara seçimi yapıp Meclis’te anayasayı değiştirecek çoğunluğu böylece sağlayacak.
Kart, AKP’nin beş yıl önce kurduğu Anayasa Komisyonu’nda iki yıl süreyle, dağılıncaya kadar görev yapmış bir isim. İktidar partisinin attığı her adımın deşifresini ve birkaç adım sonra ne geleceğini görecek kadar deneyim sahibi olan Kart, o görüşmemizde çizdiği bu çerçevenin ardından sözlerini şöyle bitirmişti:
“CHP AKP’nin tuzağına düşmemeli.”

CHP konu komşu ne der diye mi ‘Evet’ diyor

Toker köşe yazısında Kılıçdaroğlu’nun “Evet” oyu vereceklerini açıklamasının sebebinin AKP’nin daha sonra kendilerini sıkıştırma ihtimalinin önünü kapatmak için olduğunu belirtti, durumu “Yani ‘konu komşu ne der, falancaya ayıp olur’ benzeri bir ruh hali” diye tarifledi.

Diğer vekillerin görüşleri

Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: AKP samimi değil. Amacı dokunulmazlık konusunu milletvekillerinin sırtında sopa gibi kullanmak. MYK üyesiyim Genel Başkanımıza deste vereceğim. Ama parti tabanımız AKP’nin bunu lehinde ve muhalefetin aleyhinde kullanacağından endişeli.

Fikri Sağlar: Kabul etmek AKP’nin istediği oyuna gelmektir. Beklentimiz anayasanın 83. maddesinin, dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığı ile sınırlayacak şekilde kalıcı anayasa değişikliğidir. AKP’nin önerisi palyatif tedbir alınmasına yönelik oyundur. Ben 1994 sürecini yaşayan biriyim, o zaman da karşı çıkmıştım. Bu şekilde HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra akacak her damla kanın sorumlusu AKP’dir, Erdoğan’dır. AKP önerisinin anayasaya aykırı olduğunu bilip, “evet” demek, kendimize, hukuk devletine saygısızlıktır.

İlhan Cihaner: Bu kendi politikalarımızı, tersinden bir başka siyasi gücün belirlemesi anlamına gelir. Yarın bir gün de AKP bizi milliyetçi olmamakla suçlayacak deyip bizi başka bir alana sıkıştırabilir. “Bugün ‘bana HDP’li diyecekler”, ertesi gün “bana vatan haini” diyecekler, “cemaatçi” diyecek diye bu tarz mayınlı arazileri kale alırsak şekilsiz, sonsuz pragmatizme düşmüş hal alırız.

Mahmut Tanal: Ben destek vermeyeceğim. Milletvekillerinin kaderi Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun tavrına terk edilemez. Eğer dokunulmazlıklar kaldırılacaksa, önseçimle geldiğim için örgütüme gideceğim ve istifa et derlerse milletvekilliğinden istifa edeceğim. Erdoğan’ın ve 4 bakanın hiçbirinin dosyası yok. CHP’nin sokakta, halkla iç içe olan milletvekillerini Meclis’e hapsetmek demektir. Genel Başkanımızın 83. maddenin kalıcı olarak değiştirilmesi önerisinin arkasındayım.

Barış Yarkadaş: Anayasaya aykırı olan hiçbir uygulamaya evet demem. Hayır diyerek, Erdoğan’ın Meclis’e talimat veremeyeceğini de göstereceğiz. Gülen Cemaati’ne ait 4 bin 50 hâkim ve savcının, Erdoğan’ın eliyle yerleştirdiği 5 bine yakın yargı mensubunun olduğu bir yargı sistemine neden güveneyim.

Mehmet Tüm: Bu dönemde önerinin getirilmesi doğru değil. Yeni Türkiye’de yeni AKP devleti ile karşı karşıyayız. Amaç muhalefete göz açtırmamak. Erdoğan ve 4 eski bakanla ilgili dosyalar yargıya gidecekse destek veririz.

Sendika.Org

Son Haberler

İlgili Haberler