7.7 C
Almanya
Salı, Nisan 23, 2024

Cesur

CESUR

Kenan Çığır

Hira ikinci çocuğuna gebe kaldığında yaz yeni başlamıştı. Antakya sıcak, gebelik sıradandı.
Urfa’dan sevdalısı, kocası, başına devlet kuşu konanlardandı. Polis olmuştu. Aşiret karşı çıksa da, Urfa’dan dışarı çıkacak, hayatını ve ailesinin geleceğini aşiretin eline bırakmayacaktı.

……../

Polis Mehmet oturduğu masada gazeteyi karıştırıyor; öfleyip, pöflüyordu. Hira ha bugün, ha yarın doğuracaktı. Bu bebe evelallah yine.., erkek mi olacaktı? Tereddütü yok değildi. Hırsla sayfayı çevirdi. Küçücük bir haberde “14 Şubat kuşların geleneksel çiftleşme günü.” Yazıyordu.

“Şerefsizler, yok daha neler?” dedi.

Hırsla elindekini bırakıp diğer gazeteyi aldı.
“Zevcenizi unutmayın, bu gün o gün.” diyen bir ilan gördü.
“Ay başına aç kalmadan vardık da hediyesi eksik kaldı.” diye söylendi.

“Kuşlar çiftleşecek? Yoook oğlum yok karıya hediye mi ne alınacak? Anasını eşek kovalaya bu ne ula?” dedi kendi kendine.

Karakolun kapısından koşarak ve nefes nefese giren kahtacı çırağı Mehmet’i gördüğünde oturduğu yerden fırladı.

“Ne ola eşeoğlueşek itler mi kovalaya?”
“Yok Mehmet emmi seni eve bekliiler. Bebe gelmiş.”

……../

Hira ikinci oğluna Cesur demişti.
“He adı Cesur olmalı.” dedi kocasına. Mehmet hiç seslenmedi. Erkek doğurmuştu ya varsın ismini o koysundu.

Gün ağarmış polis arkadaşları onu alıp kuş! gibi rakı sofrasına oturtmuşlardı. Şenlik vardı şenlik.

14 Şubat da doğan bebeye annesi ‘Cesur’ demişti ya…
Küçücük bedende böylesine büyük bir yürek taşıyan evladı doğuracağını; Bilemez, ölse billah katiyetle tahmin bile edemezdi.

………./

“Ana siye sölirem, babaya hediye ettin beni değil?”

Hira döndü oğluna baktı. Yavaşça terliğini çıkarttı. Mermi hızıyla Cesur’un bacaklarına fırlattı. Ana yüreği işte, istese kafasına da atardı ama başladı söylenmeye…

“Ne bilem ben sevgililer gününü eşeoğlueşek? Bilsem o gün doğururdum seni? Tevbe Tevbe. Yürü get oğul yürü get. İcat çıkarma başa.”

Ana oğul yine bir sevgililer gününde sarmaş dolaş gülüyorlardı…

(Bitmeyen öykü kitabımdan pasajlar okudunuz.
Emperyalizm dayatmalarına boş verin canlar.
Gerçekten sevin.
Gerçekten değer verin.
Gerçekten her gününüz sevgiyle dolsun
Gerisi..
Gerisi mi?
Öykü işte.
Ya da halk deyimi ile HİKAYE.)

Son Haberler

İlgili Haberler