4.4 C
Almanya
Salı, Mart 19, 2024

Avukat Memet Kılıç: Almanya tehlikeyi gördü

Avukat, Eski Federal Milletvekili Memet Kılıç, Federal Meclis’in ülkücü hareketi kapatılması yönünde Hükümete verdiği görevle ilgili sürece dair bilgiler verdi.

Federal Meclis önceki günkü oturumunda, Merkel Hükümeti’nden Avrupalı ve uluslararası ortaklarla birlikte ülkücü hareketinin etkisini azaltmak için gerekli tedbirleri almasını, Almanya’daki faaliyetlerini titizlikle izlemesini ve hukuksal yöntemlerle engellemesini istemişti.

Artı Tv’den Duygu Bozkurt’un sorularını yanıtlayan Kılıç, Almanya’nın bu konuda uzun süreden beri tedirgin olduğunu belirterek, “Fransa ülkücü hareketi yasakladı. Almanya daha farklı yol izliyor. Bana göre sağlam bir yol. Parlamentonun ezici çoğunluğuyla hükümete bir görev verildi. Yasama, yürütmeye bir görev verdi. “Bu hareketin burada yasaklanması için incelemeyi başlat ve harekete geç” dedi. Parlamentoda sınırlı bir kararla, şu derneği değil, hükümete verilen yetkiyle hukuk devletinin elverdiği çerçevede bu hareketleri izleyerek Alman Anayasası’na aykırı, halkların kardeşliği prensiplerine aykırı hareket eden, ırkçılık ve nefret saçan organizasyonlar tespit edilecekler ve yasaklayacaklar. Bunun kendine özgü sonuçları olacaktır” diye konuştu.

İlk fren Osmanlı Ocakları ile çekildi

Anayasayı Koruma Örgütü raporlarında düzenli olarak ülkücü hareketinin dışarıya karşı yasalara karşı saygılı gibi görünmeye çalışsa da yaptığı işler ve eylemlerle hakların kardeşliğine karşı, nefret suçu ve ırkçılık takip eden organizasyon olduğuna yer verdiğini kaydeden Kılıç şöyle devam etti: “Biz 30 Ekim’de Parlamenter Grubu’nun davetlisi olarak Berlin’deydik. Orada da netleşti ki Erdoğan hükümeti, birçok derneği araç olarak kullanıyor. Vaktiyle liberal geçinen camilerin, Erdoğan’ın çizgisine girdiği, Türkiye’deki koalasiyonla MHP Erdoğan’ın arka bahçesi olduktan sonra, bu buradaki derneklere de yansımış gözüküyor. Bu gelişmenin ilk freni Osmanlı Ocakları’nın kapatılmasıyla başlamıştı. Almanya o tehlikeyi gördü. Gittikçe zayıflayan, çaresizleşen Türkiye’deki rejimin her dala sarmasında sıkıştığı zaman mafyatik yöntemlere başvurmasından dolayı, buradaki aklı sağlam olmayan harektelerin peşinden koşan insanları da kullanarak huzursuzluk çıkarabileceğini gördü. Bu resmi okumak için o yasağa da bakmak gerekir. Hatta 1977’ye gidip Alpaslan Türkeş’in mektup yazarak “Oradaki ırkçı partileri örnek alabilirsiniz” şeklinde tavsiyeleri olmuştu.”

Söyleşinin tamamını izlemek için tıklayınız:

Son Haberler

İlgili Haberler