AVRUPA’da yaşayan Türklere artık ‘Gurbetçi denilemeyeceğini kaydeden AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, boşanma kararının konsolosluklarda tanınması için çalışma yapıldığını duyurdu
FRANKFURT’a sivil toplum kuruluşlarıyla görüşmek için gelen Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 55 yıldan beri Almanya’da yaşayan, beşinci nesile ulaşmış insanlara artık ‘Gurbetçi’ denilemeyeceğini söyledi. Mustafa Yeneroğlu, “Sezonluk işçi anlamına gelen ‘Gurbetçi’ tanımını artık aşmamız gerekiyor. Gurbetçi tanımı artık bizim sosyolojik gerçekliğimizi ortaya koymuyor. 55 yıl önce gelip beşinci nesile ulaşanlara ‘Gurbetçi’ demek doğru değil. Göç ve diaspora alanı bütünleşsin istiyoruz. Mecliste Adalet, İnsan Hakları gibi Diaspora Komisyonu kurulması için kanun teklifi hazırladık. Mavi kartın daha iyileşmesini, yurtdışında eğitim gören gençler için KPPS modülleri geliştirilmesini istiyoruz. Yurtdışında alınan ehliyetin değiştirilmesi işleminde alınan harcın yüksek olmaması için çalışmalar var. Boşanma kararı tanım yönetmenliğinde değişiklik olacak. Boşanma kararları konsolosluklarda yüz yüzelli Euro harçla çözülebilecek. İki tarafın başvurması önemli. 2018 yılının başında yol alabileceğimizi düşünüyorum” dedi.
FDP ile CDU hükümeti Türkiye yararına
Almanya’da yapılacak federal meclisi seçimleri hakkında da açıklamalarda bulunan Yeneroğlu, Türklerin siyasal katılımının önemli olduğunu vurguladı. Yeneroğlu, Hür Demokratlı bir koalisyonun Türkiye’nin milli menfaatlerin yararına olduğunu söyledi
Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Almanya’da en güçlü ihtimalin SPD – CDU partileri arasındaki büyük koalisyonun devam etmesi, daha düşük ihtimalin de CDU, Yeşiller ve FDP renkleri birleşiminin çağrıştırdığı ‘Jamaika’ koalisyonu olduğunu ifade etti. 
CDU ile Hür Demokratlar’ın kuracağı bir koalisyonun Türkiye ve Almanya’nın milli menfaatleri için daha doğru olacağını düşündüğünü kaydeden Mustafa Yeneroğlu, “Yeşiller Partisi ile oluşacak koalisyon hükümet Almanya’nın ve Türkiye’nin menfaatleriyle örtüşmez. AfD, programı olmayan bir tepki partisi. Hessen’de CDU’nun yıllar önce Türkler’e karşı imza kampanyası, Pegida gibi üç yıl öncesinin hareketi onlara yaradı. Partiler anti Türkiye söyleminde buluştu. Türk toplumunun haklı endişeleriyle yola çıkan partiler oluştu. Almanya’da demografik yapı bu partilerle başarıyı getirmez. Büyük partilere siyasal katılım olmaması durumunda Türk toplumun varlığını hissetmemiz zor olacak. yüksek ırkçılık, Türk düşmanlığıyla Alman devletinin oralı olduğunu iddia etmek pek mümkün değil. Kurumsal bir ırkçılık var. Azınlık bilinci oluşturamız gerek. Sosyal sektörde alabileceği 50 milyarın üzerinde. Bu 50 – 60 bin personele tekabül ediyor. Cumhurbaşkanımızın seçimleri boykot çağrısı yok. Cumhurbaşkanımıza tepki göstereceğinize Almanya’da yaşayan Türkler size neden oy versin. Bu soruyu cevaplayın” diye konuştu.