Geçtiğimiz Salı günü Frankfurt‘ta demiryolu üzerine düşen bir kişiyi kurtarmaya çalışırken tren altında kalarak yaşamını yitiren 17 yaşındaki Türk genci Mustafa Alptuğ Sözen‘in kahramanlığının layıkıyla anıtlaştırılması talepleri Hanau ve Fankfurt yerel yönetimlerin gündemde.
Hanau Yabancılar Meclisi Sema Yılmaz İlkhan, kahraman gence ardından Almanya‘nın en yüksek düzeydeki resmi nişanı olan „Federal Liyakat Nişanı“ (Bundesverdienstkreuz) verilmesi için başvuruda bulunacaklarını duyurdu. Başvuruya tüm desteği vereceğini söyleyen Hanau İl Genel Meclisi üyelerinden Mehmet Kuşçu (SPD) da „Hanau‘daki yerel siyasetçiler de bu öneriyi destekler diye düşünüyorum“ dedi.
Kahraman gencin dünyaya geldiği, büyüdüğü, annesi Yasemin, babası Ejder ve kendisinden 3 yaş küçük kardeşi Arda‘yla birlikte yaşamını sürdürdüğü Hanau kentinde yaşayanlar Türkler, Mustafa Alptuğ Sözen‘in unutulmaması için bunun dışında adımlar atılmasını istiyorlar. Kendisini tanıyan herkesin „sempatik, sevecen, sakin, her zaman yardımsever, dürüst“ bir genç olarak nitelendirdiği Mustafa Alptuğ‘un adına bir futbol turnuvasının düzenlenmesi, çocukluğunu geçirdiği mahallesindeki parka adının verilmesi önerileri de, Hanau Yabancılar Meclisi‘nin gündemine alındı. Meclis, önümüzdeki günlerde bu önerileri kent yönetimine iletecek. Bu kahramanlığın anıtlaşması için bir diğer öneri de kazanın meydana geldiği Frankfurt‘a yönelik. Yakınları ve Hanaulular‘ın en azından kazanın olduğu yerde Mustafa Alptuğ Sözen‘in örnek kişiliğini ve kahramanlığını gösteren bir kitabenin yer almasını istiyorlar.
Belediye başkanlarından övgü dolu sözler
Gerek Hanau Büyükşehir Belediye Başkanı Claus Kaminsky‘nin (SPD), gerekse onu temsilen cenazeye katılan Belediye Encümeni Thomas Morlock‘un (FDP) Mustafa Alptuğ Sözen‘in „kahramanlığı“nı vurgulayan taziye açıklamalarına, feci kazanın meydana geldiği Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann (SPD) da katıldı. Feldmann sosyal medya üzerinden yüzlerce kez paylaşılan açıklamasında “Benim için kesin olan bir şey var. Bir insanın hayatını hiçe sayarak böylesi bir medeni cesaret göstermesi asla sıradan bir olay değildir ve onure edilmesi gerekir. Ben Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu genç insanın hakettiği gibi anmak için elimden geleni yapacağım. Ailesine, geride kalanlara başsağlığı diliyorum. En yakın zamanda da kendilerini ziyaret etmek istiyorum” dedi.
Kahraman gencin ardından yapılan dikkat çekici açıklamalardan biri de Frankfurt‘taki evsiz- barksız insanlara destek için çalışan Fransiskan Cemiyeti‘nden geldi. Katolik Kilisesi‘ne bağlı cemiyetin başkanı „Paulus Birader“, yaptığı açıklamada „Zor durumdaki bir insanın yardım etmek isteyen bu genç adam pırıl pırıl parıldayan bir örnektir“ dedi, zor durumdaki kişinin evsiz ve sarhoş olmasına rağmen yardımına koşan „genç adam“ ve „diğer evsiz“nin insan sevgiyle hareket ettiklerini vurguladı.
Tuğçe’ye Federal Liyat Nişanı verilmemişti
Bu arada Mustafa Alptuğ Sözen ile Frankfurt‘ta dört yıl önce meydana gelen benzer bir olayda saldırıya uğrayan iki kız çocuğunu korumaya çalışırken saldırgan tarafından öldürülen üniversite öğrencisi Tuğçe Albayrak arasındaki benzerlik de konuşuluyor. Almanya‘da şiddete karşı mücadelenin ve medeni cesaretin sembolü olan Tuğçe Albayrak‘ın anısına yapılanların Mustafa Alptuğ konusunda da örnek olabileceği belirtiliyor. Uğradığı saldırıdan sonra iki hafta komada kalan ve 23‘ncü yaşgününde bağlı olduğu fişin çekilmesiyle yaşamı son bulan genç kızın Frankfurt yakınlarındaki Bad Soden kentinde yaşayan ailesi de olayın duyulmasının ardından Hanau‘ya gelerek, Sözen ailesine başsağlığı dilemişti.
Tuğçe Albayrak‘ın anısı onun adına düzenlenen çeşitli etkinliklerle devam ediyor. Türkiye ve Almanya‘nın üst düzeyde temsil edildiği büyük bir cenaze töreniyle toprağa verilen genç kadının öğrenim gördüğü Giessen Üniversitesi‘nde adına bir anıt dikilmiş, anısına aralarında futbol turnuvalarının da yer aldığı çeşitli etkinlikler düzenlenmişti. Konunun medyada geniş yer bulmasının ardından kendisine „Federal Liyakat Nişanı“ verilmesi için başlatılan imza kampanyaya kısa sürede onbinlerce kişinin katılmış, Hessen Başbakanı Volker Bouffier (CDU) tarafından da desteklenmiş, Federal Başbakan Angela Merkel (CDU) de hükümeti adına bu öneriyi „büyük bir sempati“yle karşıladıklarını açıklamıştı. Tuğçe‘nin ölümünün ardından yaptığı açıklamada onun davranışını „bir medeni cesaret örneği“ olarak tanımlayan, „şükran ve saygımızı kazanmıştır“ diyen dönemin Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, bu öneri de değerlendireceğini duyurmuştu. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı‘ndan yapılan açıklamada ise, liyakat nişanı için yeterli koşulların görülmediği duyurulmuştu. (gk)