FRANKFURT’ta Avukat Seda Başey Yıldız’a gönderilen tehdit mektubu, Federal Ordu’nun yanı sıra, Alman polis teşkilatı içerisinde ırkçı ve aşırı sağcı bir yapılanmanın varlığını ortaya çıkardı. Yapılan inceleme sonrası en az 5 polisin kurdukları telefonda mesajlaşma grubunda kendi aralarında Hitler’in fotoğrafı ile gamalı haç gibi paylaşımlar yaptıkları, yabancı düşmanlığı içeren mesajlar gönderdiği belirlendi.
Sekizi Türk kökenli on kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör örgütü davasında müdahil avukat olarak görev yapan Frankfurtlu avukat Seda Başay Yıldız’a “NSU 2.0” adıyla gönderilen tehdit mektubu sonrasında ortaya çıkan olay, Alman makamların NSU olayından yeterince ders çıkarmadığı, tam tersine devlet kurumlarına sızan ırkçı tehlikenin çok daha büyüdüğü şeklinde yorumlandı.
Çocuğunu katletmekle tehdit ettiler
Berlin’de şok etkisi yaratan olayın geçmişi Ağustos ayına kuzanıyor. NSU cinayetlerine kurban giden Enver Şimşek ailesinin müdahil avukatı Seda Başay Yıldız’a, Ağustos ayında ırkçı ve tehdit içerikli bir faks gönderildi. ‘NSU 2.0’ imzalı faksın üzerinde, “Bu ücretsiz faks Uwe Böhnhardt tarafından gönderilmiştir” yazıyordu. Uwe Böhnhardt, NSU cinayetlerinin baş tetikçisi olarak tanınan ve 2011’de intihar eden aşırı sağcı teröristti.
Faksta, “Pis Türk dişi domuz. Sen Almanya’yla başa çıkamazsın. Eğer kurtulabilirsen, bir an önce defol git” denirken, avukatın iki yaşındaki kızının katledileceği de ifadesi yer aldı. Gönderenler ne kadar ciddi olduklarını göstermek için faksa Seda Başay Yıldız’ın 2 yaşındaki kızının adını ve açık adresini de not düştü. Müvekkilleri arasında Usame bin Ladin’in eski koruması Sami A.’nın da bulunduğu ve tehdit mektubu almaya alışık olan avukat Yıldız, kızının adını görünce, suç duyurusunda bulundu.
Hitler fotoğrafı paylaştılar iddiası
Yapılan incelemede, Frankfurt 1’inci Polis Karakolu’ndaki bir bilgisayardan, Yıldız’ın nüfus bilgilerine bakıldığı tespit edildi. Bilgisayarın izini süren polisler, bu kez çok daha büyük bir skandalla karşılaştı. En az 5 polisin kurdukları telefonda mesajlaşma grubunda kendi aralarında Hitler’in fotoğrafı ile gamalı haç gibi paylaşımlar yaptıkları, yabancı düşmanlığı içeren mesajlar gönderdiği belirlendi. 1’i kadın 5 polis memuru hakkında, halkı kışkırtma ve anayasaya aykırı sembollerin kullanıldığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı.Söz konusu olay, NSU davasında kurban ailelerinin avukatlarının ve aşırı sağ uzmanlarının yıllardır savunduğu, “Poliste, istihbaratta, orduda NSU gibi ırkçıları koruyan çevreler var. Yoksa NSU teröristlerinin 13 yıl gizli kalması mümkün değildi” tezinin haklı olduğu şeklinde yorumlanıyor.
Marburg Biedenkopf’ta da soruşturma var
Marburg Biedenkopf bölgesinde de konuyla ilgili soruşturmanın derinleştirildiği kaydedildi. Alman basını soruşturmanın Frankfurtlu grupla ilişkisi olduğu iddia edilen bir polisle bağlantılı olduğunu yazdı. Hessen İçişleri Bakanı Peter Beuth (CDU) konuyu kapsamlı şekilde araştıracaklarını açıkladı. Bir grup polisin yaptığının 14 bin polisin üzerinde yapışıp kalmasını istemediğini kaydeden Beuth, “İddiaların doğru çıkması halinde, en köklü yaptırımı uygalayacağız. Bu tür düşüncesi olanların polis olmasını istemiyorum. Ekstremizme toplumda da emniyet teşkilatında yer yok. Emniyet teşkilatı mensuplarından liberal demokratik Anayasal temel için her zaman aşırı uçlarla mücadele etmelerini beklemenmeli” dedi.
Siyasetçilere suikast planlamışlar
Bundan kısa bir süre önce, Alman ordusu içinde örgütlü aşırı sağcı bir ağı yöneten, suikast ve terör yoluyla idareyi ele geçirmeyi planlayan bir Nazi örgütlenmesin son anda çökertildiği ortaya çıkmıştı. ”Hannibal’ın Gölge Ordusu” adı verilen gruba karşı yürütülen gizli operasyonda, tamamı askerlerden oluşan ve aralarında bir albayın da bulunduğu teşkilatın, ”X Günü” adını verdikleri bilinmeyen bir tarihte, Almanya’daki siyasetçilere yönelik suikastlar yaparak, iç savaş çıkartmayı, ardından da darbe planladığı iddia edilmişti. Yaklaşık 200 askerin üye olduğu ve kripto konuşmalar üzerinden iletişim kuran darbeci grubun, eski Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth ve Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Dietmar Bartsch’ın da aralarında bulunduğu bir dizi siyasetçiyi, ayrıca Müslüman ve Yahudi toplum liderlerini aynı gün aynı yerde toplayarak infaz etmeyi planladığı belirlenmişti.
“Bilseydim kararı beklemezdim”
Diğer yandan geçtiğimiz günlerde Frankfurt’ta İnternationales Theater’de SPD Frankfurt Göçmen ve Çeşitlilik Çalışma Grubu, gençlik örgütü Juso, Türkiye Sosyal Demokratları Derneği ile Türk Öğrenci Platformu FraTöp birlikte düzenlediği NSU konulu panele SPD Eyalet Milletvekili Turgut Yüksel’in yönettiği panele SPD Eyalet Milletvekili Nancy Faeser, Avukat Seda Başey Yıldız ile NSU Watch Hessen yöneticisi Sonja Brasch katılmıştı.
NSU kurbanı Enver Şimşek’in ailesinin avukatı Seda Başey Yıldız, toplantıda NSU davasının kendileri için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemişti. Hakimin karar açıklamasında kurbanlar için tek kelime etmediğini kaydeden Başey Yıldız, “Bunu önceden bilseydim, müvekkilimi alır, kararı açıklamanmasını beklemeden duruşmadan çıkardım. Cezalar çok hafif kaldı. Olay polisin olağünüstü çabasıyla ortaya çıkmadı. Davada da devlet kurumlarının dosyaları ortadan kaldırmasını, hatalar yapmasını konusunda hiç kimse cezalandırılmadı. Kurbanlar nasıl seçildi, üç kişiden oluşmadığına inandığımız NSU’ya destekleyenler kimlerdi ortaya çıkarılmadı. Kaldı ki böyle bir kararı Federal Savcılık da beklemiyordu. Dava 438 gün sürdü. Hukuki süreç tamamlandı. Kalan soruşturmaların da kimsenin artık NSU’dan bahsetmediği bir zamanda kapatılacağını düşünüyorum” demişti. odatv.com / egazete.de