6.7 C
Almanya
Cuma, Mart 29, 2024

Alman basını: ‘Pirus zaferi, kaybedeni Erdoğan, Türkiye ve insanları’

Alman basını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basına hakim olması, devletin bütün imkanlarını kullanmasına rağmen çok pahalı, ancak bir o kadar da yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan Pirus zaferi * kazandığını yazdı. Frankfurter Rundsachu ve Die Welt sonucun aslında Erdoğan için yenilgi olduğunu iddia ederken Spiegel dergisi ise Türkiye’de demokratik parlamenter sistemin sonunun geldiğini yazdı

FRANKFURT

Anayasa referandurumu sonucunu değerlendiren Alman basını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği sonucu alamadığını savundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oylarının dramatik bir foto finişi sonrasında başkanlık sistemine geçileceğini açıkladığını belirten Frankfurter Rundschau da hile suçlamaları olmadan da seçimin geriye iyi bir his bırakmadığını belirtti. Frank Nordhausen imzalı değerlendirmede, “Cumhurbaşkanı’nın zafer konuşmasında birliğe ve politik rakipleriyle uzlaşmaya yer vermeyip yalnızca kendi taraftarlarına yönelmesi bu duyguyu artırıyor. Ülke referandumdan sonra daha ayrışacak. Erdoğan politik hedefine ulaşmış olabilir. Türkiye’yi parlamonto ve hukuk kontrolü olmadan yönetebilir. Konuşması, sistemi hızla değiştireceğine işaret ediyor. Farkın 1 milyon 300 bin oy olduğunu söylüyor. Ancak eskiden yeni destekçisi aşırı sağcı MHP olmadan da daha çok oyla, daha büyük zaferler kazanmıştı. Bu nedenle soru, referandumdan ne kadar güçlü çıktığıdır. Bu nedenle baskı ve şiddet dozunu daha da artıracağından korkuluyor. Bu ise dışıradan acil yatırımların gelebilmesi için istikrar isteyen ekonomi zehir. Bu nedenle referandumun sonucu kaybedeni Erdoğan, Türkiye ve insanları olan Pirus zaferidir” denildi

Die Welt: Ya eşit koşullarda olsaydı

Die Welt gazetesi’nde Daniel-Dylan Böhmer imzasıyla yayınlanan değerlendirmede de “Cumhurbaşkanı bütün kanallarda, korkutulan muhalefet. Buna rağmen seçmenin yarısı tartışmalı Anayasa değişikliğini istemedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, değişikliği isyenlerin 1,3 milyon kişi fazla olduğunu söyledi. Erdoğan, halkın istediğini yapma hakkını verdiği hükümdar değil. Muhalefet pek çok sandığın yeniden sayılmasını istiyor. Ancak Erdoğan zaferini ilan etti. İlk başta bu kendisi için, kişisel bir ‘Evet’tir. Gezici Araştırma şirketinin verilerine göre AKP seçmenlerinin yüzde sekseni Anayasa değişikliğinin ne olduğunu bilmiyor. Onlar Cumhurbaşkanı’nın, Türkiye’yi 2003 yılından beri değiştiren modern altyapıya kavuşturan, fakirlere bile daha iyi sağlık sistemi getiren insanın istediği yönde oy kullandılar. İlk bakışta bu bir zafer.

İkinci bakışta ise bir yenilgidir. Yaklaşık bir yıldır Erdoğan ‘Evet’ demesi için halkın üzerine gitti. Tehdit etti, uyardı, yüzbinlerce memuru, öğretmeni, hakimi işten attı. Yüzden fazla gazeteciyi tutuklattı, muhalif basının hemen hepsini kapattı ya da hükümet yanlısı ellere geçmesisini sağladı. Hayır diyenlerin kamuoyuna çıkmamasını sağladı. Kürt bölgelerinde halkı yerlerinden etti, sayısız karşıtın yurtdışına gitmesine neden oldu. Bir parlamento grubunun tutuklanmasını sağladı. Hayırcıları terörist ilan etti. Türkler dünya çapında tehdit ediliyormuş gibi hissetmeleri için diplomatik krizler yarattı. Sonuç, devlet ajansı Anadolu’nun bildirdiğine göre zayıf bir üstünlük. Ya eşit koşullarda seçim olsaydı? Büyük bir ihtimalle Erdoğan seçimi kaybederdi. Dünyada hiçbir parlamentonun temeli, bu düzeyde zayıf bir üstünlük ile yapılan Anayasa değişikliği olamaz. Halk Erdoğan’a istediği gibi yönetme yetkisini hiçbir zaman vermeyecek. Bu kanıtlandı” ifadeleri yeraldı.

Spiegel Online: ‘Türkiye’de demokratik parlamenter sistemin sonunu yaşıyoruz’

Spiegel dergisi muhabiri Maximilian Popp ise Türkiye’den yaptığı video yayınında sonucun kılpayı evet lehine olduğunun altını çizerek, “İnsanın, tarafların hangi araçlarla kampanya yürüttüğüne bakması lazım. Bir tarafta Erdoğan, basını, devlet makenizmasını, tüm kamuoyunu kontrol ediyordu. Hayır tarafını oluşturan muhalefet ise minimal araçlara sahipti. Buna rağmen Erdoğan’ın aldığı oy fazlası yüzde bir. Cumhurbaşkanı’na bu önemsiz olacak. Türkiye seçime gitti ve Erdoğan’ın başkanlık sistemine karar verdi. Devletin toptan değiştirme yetkisi aldı. 16 Nisan’da Türkiye’de demokratik parlamenter sistemin sonunu yaşıyoruz. Başkanlık sistemi, gerçekte başkanlık diktatörlüğüdür. Erdoğan Türkiye’yi itirazsız yönetebilecek. Başbakan artık olmayacak. Bakanları değişirip parlamentoyu fesh edebilecek. Bazı uzmanlar bu sonucun Erdoğan’ı sert söylemlerden uzaklaştıracağını söylüyor. Bu olası değil. Erdoğan, kutuplaştırıcı stiliyle biliniyor. Bütün kariyeri dost düşman ayırımı üzerine kurulu” dedi.

Bild Online: ‘Hile şüphesi var’

Türkiye’de gerçekleşen Anayasa referandumunu geniş şekilde okurlarına duyuran Bild gazetesi de CHP’nin YSK’ca geçerli olarak kabul edilen mühürsüz zarfların durumunu gündeme getirmesini ‘Oylamada hile şüphesi’ şeklinde verdi. CHP’nin oyların yüzde altmışına ittiraz ettiğini yazan Bild, “Evet’ veya ‘Hayır’ olarak mühürlenmeyen oylar da ‘Evet olarak kabul edildi. Bild’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Anadolu Ajansı’na da sert tepki gösterdi. Anadolu oyların yüzde doksanını sayılmış gibi gösterirken gerçekte daha altmışı sayılmıştı. Anadolu’nun bu sayıları nereden aldığı bilinmiyor. Bağımsız basın organları önceden kapatıldı ya da kayyuma verildi” şeklinde yazdı

NTV: Görünüşe göre Türkiye başkan tarafından yönetilecek

NTV: Evet ve Hayırcılarla birlikte seçimi takip eden Ntv “Türkiye görünüşe göre gelecekte başkan tarafından yönetilecek. Seçim komisyonu referandumun kazananının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destekleyenler olduğunu açıkladı. Buna karşılık muhalefet usulsüzlükler olduğunu öne sürerek, sonuçlara itiraz edeceğini duyurdu” ifadelerine yer verdi.

*  Pirus zaferi, yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zafer. Kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.  MÖ 280 ve MÖ 279 yıllarında Grek kolonisi Tarentum Kralı Pirus Roma’ya saldırır ve ne pahasına olursa olsun savaşı kazanmak için her şeyini feda eder. Sonunda Pirus, savaşı kazanır; ancak 50 filin desteklediği ordusunun tamamını kaybeder. Savaşı kazanmıştır, ama yanında koskoca ordudan arta kalan üç-beş sefilden fazlası kalmamıştır. Pirus’un bu zaferin ardından “Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme” dediği söylenir. Pirus Zaferi aslında yenilmeye mahkûm galibiyetleri anlatmak için kullanılır.  Kaynak: Vikipedi Özgür Ansiklopedi

Son Haberler

İlgili Haberler